Su, insanın sağlıklı bir şekilde yaşaması için en gerekli ihtiyaçtır. Birleşmiş Milletler verilerine göre dünya üzerinde her dakika 9 kişi, su kirliliği kaynaklı hastalıklar yüzünden hayatını kaybetmektedir. Suyun hayatımızın üzerindeki etkisi bu kadar kesinken, onun vücuda zararlarının da bilincinde olmamız şarttır. Peki ama kirli su içmenin insan vücuduna ne gibi zararları bulunur? Dilerseniz bu sorunun cevabını verelim.
İlk Yudumdan İtibaren
Kirli su içerseniz sırasıyla vücudunuzda şu değişimler olur: Öncelikle midenize indiği andan itibaren önce kana sonrasında hücrelerinize geçiş yapan su içeriğinde bulunan kirleticileri de beraberinde taşır. Genellikle Türkiye’de bulunan kirli sularda; arsenik, baryum, kadmiyum, karbon tatraklorid ve hatta kurşun gibi kirleticilerin bulunduğu bilinmektedir. Kaynağını bilmediğiniz bir suyu içerseniz bu kirleticiler yoğunluğuna göre zehirlenmenize ve hatta ölmenize neden olabilir.
Vücuda Doğrudan Zararları
Kirli su, içeriğinde bulunan kirleticilerle beraber doğrudan bilinç kaybına, şuur bulanıklığına yorgunluğa ve ateşe neden olabilir. Bunun dışında ise bu ağır metallerin birikmesi sonucunda, tümör oluşumu, Wilson ve Alzheimer hastalığı gibi pek çok hastalığa neden olabilir. Kirli su üzerine yapılan çalışmalar göstermiştir ki, doğrudan zararlarının ortaya çıkması için bile belli bir süre boyunca kirli suyu tüketmek gerekebilir.
Vücutta birikme yapan tetraklorid, merkezi sinir sistemi üzerinde geri dönüşü mümkün olmayan tahribatlara yol açabilir. Buna bağlı olarak mide ve bağırsaklarda spazm ve rahatsızlıkların meydana gelmesine neden olabilir. Sürekli kaslarda seyirme, baş dönmesi, spazm gibi olumsuzluklara neden olan baryum ve kansere neden olan benzeninde etkilerini göstermesi için uzunca bir süre birikim yapması gerekebilir. Başka bir deyiş ile kirli su içmenin insan vücuduna olan zararları bir anda ortaya çıkabileceği gibi oldukça uzun süren bir süreçle de kendini gösterebilir. İçtiğiniz suyun temizliğinden emin olmanız hem
Kaynatmak İşe Yaramayabilir
Genellikle Afrika kıtasında, bakteriyolojik hastalıkların önüne geçmek için (su kaynaklarına ulaşımında çok zor olması nedeniyle) su kaynatılarak tüketilir. Oysa ki, içerisinde bulunan deterjan atıkları ve ağır metalleri uzaklaştırmak kaynatmakla mümkün olmamaktadır. Bu sebeple mutlak suretle temiz su tüketilmesi gerekir.
